Sakarya Koşusunun anlamı nedir?

Tarihteki en uzun meydan muharebesi olarak kayıtlara geçen ve kazanılan zafer neticesinde Kurtuluş Savaşı’nın akıbetini belirleyen Sakarya Meydan Muharabesi anısına gerçekleştirilen yarış (G2), 13 Kasım Pazar günü koşuluyor.
2 yaşlı safkan İngiliz taylarının sezon içerisindeki en uzun mesafeli mücadelesi olan yarış (1800 metre), Veliefendi Hipodromu’nun çim pistinde gerçekleştirilecek.
Yarışa 12 tay katılıyor.
SAKARYA SAVAŞI
22 gün 22 gece süren çok şiddetli çarpışmalardan sonra 13 Eylül 1921’de Türk ordusunun taarruzu, Sakarya Nehri’nin doğusundan Yunan ordusunun tamamen atılması ile tamamlanmıştır. Türk Milleti’nin ölüm kalım savaşını kazanması “Milli Mücadele’nin” dönüm noktasını oluşturmuştur. Sakarya Meydan Muharebesi, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından “Büyük ve Kanlı Savaş” anlamına gelen “Sakarya Melhame-i Kübra” olarak adlandırılmış ve Türk ordusu için bir “Savunma Savaşı”, Sakarya Zaferi sonrası Yunan ordusu için “Savunma Savaşı” olmuştur.
TBMM Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kütahya-Eskişehir Savaşı’ndan sonra Türk ordusunun dağılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu görmesi nedeniyle 18 Temmuz’da Eskişehir-Karacahisar Karargahı’nda Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü ile görüşerek ordunun Sakarya’nın doğusuna çekilmesini istemiştir. Böylece hem ordunun erimesi önlenecek, hem takviye ve ikmal edilecek ve hem de zaman kazanılacaktır.Aynı zamanda, Yunan ordusunu Anadolu derinliklerine çekerek ikmal üslerinden uzaklaştırmak amacıyla Batı cephesindeki birlikler Sakarya Nehri’nin doğusuna geri çekilmiştir. Atatürk, geri çekilme ile Eskişehir’in düşmana bırakılmasının yaratacağı siyasi etkinin farkında olmasına rağmen askeri strateji açısından çekilmeyi zorunlu görmüş; “Askerliğin gereğini tereddütsüz uygulayalım. Diğer sakıncalarına karşı koyarız.” Sözü ile kararı tereddütsüz uygulamıştır. 22 Temmuz’da Türk ordusu Batı Cephe Komutanlığı Polatlı’ya taşınmış ve 25 Temmuz’da Sakarya’nın doğusuna çekilmesi tamamlanmıştır. 4 Ağustos 1921’de Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğü ve 1’nci Uçak Bölüğü malzemeleri ile birlikte Ankara’ya intikal etmiş ve 2 keşif uçağı ile personeli 2’nci Uçak Bölüğü’nde görevlendirilmiştir. Polatlı-Ankara yolu üzerindeki Malıköy’de Hava Üs’sü teşkil edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün, 5 Ağustos 1921’de Başkomutanlığa atanması ile savaşın kaderi ve seyri değişmeye başlamıştır. O, bir strateji dehasıydı, akıl adamıydı ve meclis kürsüsünde; “Meclisin hakkımda gösterdiği emniyet ve itimada layık olduğumu zamanla göstermeye muvaffak olacağım. Milletimizi esir etmek isteyen düşmanları mutlaka mağlup edeceğimize dair olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır. Bu dakikada, bu tam güvenimi, hem yüksek heyetinize, hem bütün millete ve dünyaya karşı ilan ediyorum.“ Büyük güven ve inançla, meclise, millete ve dünyaya zafer kazanacağını ilan etmiş, meclisin, milletin, ordunun ve vatanın tüm sorumluluğunu üzerine almıştır. Yayınladığı bildiride meclisin ve milletin kesin iradesinin “harimi ismetinde temiz koynunda boğarak” kurtuluş ve bağımsızlığı elde etmek olduğunu bildirmiştir. Bu savaş Türk ordusu için ancak “Topyekun Savaş” ile kazanabileceğini, bunun için “Cephedeki ordu kadar cephe gerisindeki tüm halk, yaşlı, genç kadın, erkek herkesin seferber edilmesi gerektiğini ve tek başarı şartının bu olduğunu” belirtmiştir.
Sakarya Zaferi, ülkemizde ve dünyada önemli siyasi sonuçlar doğurmuş ve askeri zafer diplomatik zafer ile taçlandırmıştır.Bu bağlamda, İtalyanlar Anadolu’da işgal ettikleri yerleri boşaltmış ve çekilmiştir. ABD, Türkiye’deki Ermeni iddialarını desteklemekten vazgeçerek Misak-ı Milli’yi tanımıştır. 13 Ekim 1921’de Sovyetler Birliği ile Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan adına “Kars Antlaşması” imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Doğu sınırlarımız kesinlik kazanmış ve sınırlar güven altına alınmış, bölgedeki birlikler Batı Cephesi’ne kaydırılmıştır. Savaşın en önemli sonucu Fransa ile 20 Ekim 1921’de TBMM ile imzaladığı Ankara Antlaşması olmuştur. Fransa güney illerini boşaltıp çekilmiş, Hatay hariç Türkiye-Suriye sınırı çizilmiştir. Bu antlaşma ile I.Dünya savaşı öncesinde kurulan İtilaf Bloğu parçalanmıştır. Fransa Başbakanı Briand, Ankara hükümetini ve Misak-ı Milli’yi resmen tanımış, güney cephesini güvence altına aldığı için buradaki askerlerini Batı cephesine yönlendirebilme olanağına kavuşmuştur. İngiliz tarihçi Arnold J.Toynbee, Sakarya Muharebesini; “Tarihin yönünü değiştiren en büyük savaşlardan biri” olarak nitelendirmiştir. Vatan kurtaran zaferi Falih Rıfkı Atay; “Ben şimdi İstanbul’un bir köşesinde bu satırları, Sakarya Savaşı’nı kazandığımız için yazabiliyorum. Bu sırada siz İstanbul denizini hala o zafer şerefine seyrediyorsunuz.” İngiltere Başbakanı Lloyd George Sevr ruhuna veda etmek gerektiğini belirtmiştir. İngiliz yazar Lord Kinross; “Mustafa Kemal, Ankara Antlaşması’nı yapmakla, Sakarya Zaferini Batılı büyük bir devlete onaylatmış ve itibarını bütün dünyanın gözünde sağlamış oluyordu. Milliyetçi Türkiye, azimle ve sabırlı politikası sayesinde, ilk kez Batılı bir büyük devlet tarafından tanınmış ve üstelik bunu milli çıkarlarına en uygun koşulları elde ederek başarmıştı.” antlaşmanın önemini ve gelecekte yaratacağı etkiyi belirtmiştir. İngilizler tutumunu değişmek zorunda kalmış, 23 Ekim 1921’de “Tutsak Değişimi” ve 2 Ocak 1922’de Ukrayna ile “Dostluk ve Kardeşlik” Anlaşması imzalanmıştır. İngilizler, ellerinde bulunan Türk esirleri bırakmaya başlamış ve Yunanlıların Doğu Akdeniz politikasını yani Türkiye üzerindeki emellerini desteklemekten vazgeçmiştir. Türkiye’nin Irak’ı, özellikle Musul’u tehdit edebileceği korkusu oluşmuştur. Ermenilere olan desteğini geri çekmiş ve onları Kilikya üzerindeki emelleri konusunda yalnız bırakmıştır.